27 Temmuz 2010 Salı

böyle bir hal içindeyim!

1.KISIM:

O'AN
      Bugün kaçmadım yağmurdan kulaklığımı takıp yavaş yavaş yürüdüm filmlerdeki o sahnelerden mi etkilendim bilmiyorum ama gerçekten keyifliydi.Farklı bir şeymiş herkes oyana buyana kaçarken ben küçük adımlarımla aldırış etmeden yürüdüm insanların içinden.Hiç acalem yokmuş gibi,hiç ıslanmıyormuşum gibi.Yağmurun ıslatması bile hoştu!Müzik dinliyor olmama rağmen duydum gök gürültüsünü.Küçük sevimli kız modlarına girmiyeceğim korkmadım gök gürültüsünden sadece irkildim.Sanırım çalan müziğin de etkisi vardı bu ruh halimde.Ayrıca yürüdüğüm sokaklar,geçtiğim yollar,okuduğum tabelalarda tetikledi bu değişik  halimin dahada değişmesini.Sonra biriktirdiklerim,sustuklarım,içimde kalanlar,söyleyemediklerim,söylemek istediklerimin aklımdan geçenler,yarım kalanlar,geride bıraktıklarım,hatırladıklarım,ayrıntılar birleşip dolaştı kafamda...Yalan değil düşündüm bu anı anlatmayı yazarsam nasıl olur,nelerden bahsederim,nasıl cümleler kurarım diye.Bazen anlatmak güzel oluyor.Bir kişinin bile umurunda olmadığını bilsem de yazıyorum yine de..İçimden konuşurken hep birine anlatıyorum derdimi ona konuşuyorum sürekli.Ama duyan biri yok!Kimse yok!Kimsemiz yok!

Kimsenin anlamasını beklemediğim şeyler bunlar!

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Tatil Kırıntıları

        Konuşabileceğim milyonlarca (abarttım sanırım) yüzlerce konu arasından seçtiğim konu bu..Tatil kırıntıları..Tatil deyince hemen aklınızda beliren deniz kum güneş tabi ki bundan şüphem yok.Bende tam ondan bahsedeceğim bana göre plaj hayatından..
        Kızlar için plaj aslında çekinilen bir yerdir.Çünkü,bazıları fazla kilom var,selülitlerim çıkıyor,yok efendim göbeğim var,aman rengim peynir gibi böyle insan içine çıkamam falan der.Hatta tatile gitmeden solaryuma giren kızlar tanıyorum:) ilginç ama var böylesi de..Benim de derdim plajdaki hanzolar vede güneşlenirken rüzgarla ve bazı dikkatsiz insanlarla gelen kum tanecikleri.Hangi insan güneşlenirken kum sever ki?Neyse yaşadığım bir kaç küçük ayrıntıyla giriyorum mevzuya..

        Geçen gün güneşlenirken böyle tam da yatmıyorum dirseklerimi yere koyarak hafif  sırtım havada gözlüklerimi de takmışım bakıyorum denize yüzenlere etrafta ne var ne yok diye.Yalnız başıma düşünüyorum..Bir anda kafamı bir çevirdim! O kocaman ekstra büyük şambrel şeklindeki deniz simidi bana doğru yuvarlanarak geliyor ama kocaman böyle ıslanmış bide toplamış bir sürü kum yuvarlana yuvarlana geliyor Aman Tanrım!Korkulu rüyam..anladım kaçış yok  ben doğrulana kadar zaten çarpacak bacağımı uzattım tak! durdu,bütün kum üzerimde..Hayda...ben o kadar dikkat edeyim yağlanayım güneşlenmeye hazır duruma geleyim aptal bir şambrel beni ezmeye kalksın..Neyse içimden saydıktan sonra bakıyorum sahibi kim diye gelen giden yok öyle baya takıldım ben şambrelle sonra bir ufaklık geldi 'ablaaa!bu bizimde buraya gelmiş!' iyi dedim al sonra aldı şambreli kendinin 3 katı var rahat ufaklığın ayakları da yanıyor kumda koşa koşa gitti :) Bende tekrar suya girdim kumlarından arındım falan..Sonra bir gün denizdeyim kulaçlar atıyorum dipten dalıyorum öteden çıkıyorum bir daha dalıyorum yüzücülüğümü konuşturuyorum ;) herkesin deniz de yapması gereken şeyler aslında yani..Neyse sonra ben bir yerden çıktım bir baktım adamın teki deniz yatağında tamam hadi bu normal ama elma yiyordu ya baya uzatmış ayaklarını bir eliyle oyana buyana götürüyor yatağını bir eliyle de elmasını hatır hutur yiyor..:S ben daha bu görüntüyü sindirememişken arkadaşı olduğunu anladığım insana şey dedi-o da deniz yatağında- 'sigarayı getirmeyi başaracah mı lan?' yuh dedim yine içimden diğer bir arkadaşından da sigara istemiş..adamdaki keyfe bak aşmış yani bunu gördüğüm insanları denizlerden uzak tutsunlar istiyorum.Ayrıca sigaranın gelip gelmediğini göremedim bir daha daldım uzaklaştım oradan.

Dip not:
Şambrelin yazılışını googledan baktım az önce hiç tahmin ettiğim gibi değilmiş ayrıca meraklılarına şambrel de şöyle bir şeydi bundan bir küçük sanırım ama bulamadım görsellerde;



18 Temmuz 2010 Pazar

Sosyal Ağ Sendromu!


Evet!

Bu aralar hemen hemen herkeste olan hastalığın adı bu.Şimdi durup düşünelim.
 1-Günde kaç kere internete bağlanıyoruz?
 2-Facebook,twitter,formspring ve firendfeed üyeliklerimiz var mı?
 3-Yukardaki sorulara cevabın evetse şimdi hastalık tespiti için soru geliyor.'Bu sitelerde ne kadar online oluyorsun?'
!!!Cevabın işim olmaz,15-20dk gibi şeylerse hiç okuma bu yazıyı ve çek git.Amma!
!!!Cevabın 4 5 6 saatlere kadar çıkıyor hatta hiç çıkmıyorum ki ise sen de hastasın arkadaşım!

 

     Dikkat ettiysen sen de dedim çünkü ben hastayım bu illet yaz tatili ve can sıkıntısıyla birleşerek bana da bulaştı.Biliyorum sende aynı haldesin yapacak bir şey yok en azından gündüzleri dışarı çıkmak bu sıcakta kolay gelmiyor televizyonda izlenecek bir şey yok evde yapılabilecek her şeyi yapsan da (kitap-dergi okumak,ev işleri-eğer bayan isen-) geriye zamanın kalıyor ve sende ister istemez uzatıyorsun elini bilgisayarın power tuşuna :)
      Bakılacak olursa facebook sanal bir hayattan çok gerçek yaşam yerini aldı hani yazılan iletiler,paylaşılan videolar,yapılan yorumlar baya yaşam alanımız olup çıktı.Hatta gün içerisinde şunu facebookta yazayım şu resmi paylaşayım diye aklımızdan geçiyor.Farkındayım!
      Twitter var bir de orada da aynı sosyalliğim sürmekte oradaysa kendi kendime konuşmanın rahatlığını yaşıyorum isteyen bulaşır isteyen bulaşmaz ama yaşantımızı soyutlaştırmak hoşumuza gidiyor yalan mı?
      Formspring ise değişik bir heyecan öyle pek bir numarası yok sorulan soruları cevaplamak bazen anonim gelen sorularda bunu kim sormuştur diye düşünmek biraz da olsa eğlendiriyor insanı.
      Friendfeed bu son sosyal ağım!Bu yazıyı yazarken bir yandan da üye oldum hem meraktan hemde sosyal ağlar üzerine yazarken tek kalan ağada üye olarak bilgi vermek istedim şuan için pek anlayamadım biraz twitter ı andırıyor.Bakalım bunu da çözeceğim!

Ayrıca merak edenler için;
https://twitter.com/_ates_
http://www.formspring.me/ates
http://friendfeed.com/ates34